Bankacı Seçil Erzan’ın aralarında Arda Turan, Emre Belezoğlu, Fernando Muslera gibi Türk futbolunun ünlü isimlerini dolandırdığı ve kamuoyunda “Fatih Terim Fonu” olarak bilinen vurgunla ilgili Fatih Terim sessizliğini bozdu. Avukatların yaptığı açıklamada Terim’in dolandırıcılık olayıyla hiçbir ilgisinin olmadığı vurgulanırken, “Fatih Terim Fonu, diye bir tespit, belge bulunmamaktadır” ifadeleri kullanıldı. Bu ifadenin basın tarafından ısrarla kullanılmasından rahatsızlık duyulduğu belirtildi.
Aralarında futbolcularında bulunduğu 18 kişinin milyonlarca dolar dolandırılması olayında adı geçen ünlü teknik direktör Fatih Terim’in avukatları konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Avukatlar tarafından yapılan açıklamada, Fatih Terim’in dolandırıcılık olayıyla bir ilgisinin olmadığı vurgulanırken “Fatih Terim Fonu, diye bir tespit, belge bulunmamaktadır. ‘Fatih Terim Fonu’ ifadesinin basın tarafından ısrarla kullanılması, müvekkilimizi rencide etmekte ve şahsi itibarına leke sürmektedir” denildi.
Denizbank‘ta şube müdürü olarak çalışan Seçil Erzan‘ın aralarında Arda Turan, Semih Kaya, Emre Belezoğlu, Fernando Muslera gibi isimlerin de bulunduğu 18 kişiyi milyonlarca dolar dolandırmasıyla ilgili olayda ismi sık sık gündeme gelen Fatih Terim’in avukatları Av. Zafer Ertek ve Av. Tufan Karataş tarafından yazılı açıklama yapıldı.
“FATİH TERİM FONU DİYE BİR TESPİT YOK”
Olayla ilgili yapılan açıklamada, “Basında adı geçen Şube müdürünün oluşturduğu iddia edilen fondan ‘Fatih Terim Fonu’ diye söz edilmekte ise de konuyla ilgili kamu otoriteleri olan BDDK ve SPK incelemelerinde ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen ve İstanbul 41’inci Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede ‘Fatih Terim Fonu’ diye bir tespit, belge bulunmamaktadır. Müvekkilimizle ilgisi olmadığı yasal ve idari kurumlarca tespit edilen ve dava dosyasında hiç bahsi geçmeyen ‘Fatih Terim Fonu’ ifadesinin basın tarafından ısrarla kullanılması, müvekkilimizi rencide etmekte ve şahsi itibarına leke sürmektedir” denildi.
Fatih Terim’in bankada bulunan parasıyla ilgili de bilgi verilen açıklamada, “Müvekkilin banka hesaplarında bulunan ya da bulunmayan paraların kaynağı, kamu denetimine açık Türkiye Futbol Federasyonu ve Spor kulüplerinden almış olduğu ve son kuruşuna kadar vergisi ödenmiş kelimenin tam anlamıyla alın teriyle kazanmış olduğu paralardır. Bununla ilgili olarak kara para imasında bulunmak son derece çirkin ve aynı zamanda suç teşkil eden ifadelerdir” ifadeleri kullanıldı.
Seçil Erzan
“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN SINIRLARINI AŞMAKTADIR”
Açıklamada ayrıca, “Müvekkil ve ailesi ile sanık arasında sıra dışı özel bir yakınlık olduğu yönünde ki iddialar ise külliyen asılsız olup bu tür magazinsel yaklaşımlar müvekkili ve ailesini son derece rencide etmektedir. Müvekkilin kişiliğinden ve kariyerinden kaynaklanan geniş bir sosyal çevresi bulunmakta olup bunlarla yemek yemesinde, evlerine misafir olmasında, düğünlerine davet edilmesinde bir art niyet aranması, imalar da bulunulması basın ve ifade özgürlüğün sınırlarını aşmaktadır” denildi.
FON SKANDALI NASIL BAŞLADI?
Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü yıl içinde İstanbul Göktürk’te bir eve baskın düzenledi. Bu baskında özel bir bankanın Büyükdere şube müdürü Seçil Erzan gözaltına alındı. Bu operasyonun ardından “Fatih Terim Fonu” iddialarına neden olan dosyanın kapağı açılmış oldu. Evinde arama yapılan şüpheli Erzan hakkında ertesi gün nöbetçi mahkeme tarafından tutuklama kararı çıktı. Adli sürecin çok hızlı ilerlediği bu dosyanın kapağı aralandığında ise ortaya aralarında ünlü isimlerin olduğu ve yaklaşık 80 milyon doları bulduğu ifade edilen bir dolandırıcılık soruşturması çıktı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Yılmaz tarafından yürütülen soruşturmada dosyaya onlarca şikayet dilekçesi girdi. ‘Mağdur’ sıfatıyla şikayet edenler arasında Galatasaray camiasının tanınmış isimleri Fatih Terim, Arda Turan, Fernando Muslera, Selçuk İnan, Semih Kaya’nın yanı sıra kulüp yöneticilerinin olduğu iddia edildi.
Soruşturmanın bu aşamasında, Fatih Terim’in yaklaşık 10 milyon dolar kaybettiğini ifade edilirken, bazı iddialara göre dosya büyüklüğü 80 milyon dolara yakındı. Terim’in 12,5 milyon doları, Arda Turan’ın ise için 6 ile 8 milyon euro arasında parasının kaybolduğu da iddia edildi.
FON DOLANDIRICILIĞI NASIL YAPILDI?
Soruşturmada eğitimli ve ünlü kişilerin adı geçerken bir yandan da kaybolan paralardan söz edilince, dosya önemli hale geldi. Peki iddia edilen dolandırıcılık nasıl yapıldı? Bir iş insanının savcılığa şikayet dilekçesinde iddialar özetle şöyle anlatılıyor:
“Erzan 2022 yılında benimle görüşmek istedi, ‘Yatırım amaçlı para bulabilir misin? Ya da senin boşta paran var mı? Özel müşterilere özel kapalı fon sisteminde çok ciddi paralar kazanılabilecek bir sistem oluşturduk, bu sistemi gizli tutuyoruz ve sen ne kadar yatırım yaparsan o kadar da kazancın fazla olur’ dedi. Hem kendi hem de arkadaşlarımdan topladığım 3.5 milyon doları şubede odasında çanta ile teslim ettim. Ancak vade gelip ödeme yapılmayınca kendisiyle görüştüm. Şube değiştiği için yetkisi açısından sistemsel bir hata olduğunu ifade etti. Bu sistemsel hatayı aşmak için fona para eklemem gerektiğini, ne kadar çok para bulursa o kadar hızlı çözüm olacağını söyledi. Yaklaşık 1.5 milyon doları iki ya da üç çanta halinde şüpheliye 14 Kasım 2022’de teslim ettim.”
Erzan’ın sistemini, banka kayıtlarına girmediği için vergi de yaratmayacak bir kazanç sistemi üzerine kurduğu anlaşıldı. Yani, Erzan, futbolculara ve iş adamlarına nakit para getirmelerini, bu parayı da piyasa faizlerinin üstende gelirle kendilerine geri ödemeyi önerdi. Büyük rakamların dosyaya girmesi, ünlü isimlerin bu yüksek gelire aldandığını da gösterdi.
216 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR
Sanık Erzan’ın “özel belgede sahtecilik” ve “tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık” suçlarından 66 yıldan 216 yıla kadar hapsi istenen iddianamede, sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk’ün ise aynı suçlardan 3 yıl ve 65 yıl arasında değişen oranlarda hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesinin iddianameyi kabul etmesi üzerine 4’ü tutuklu 7 sanık 20 Kasım’da hakim karşısına çıkmıştı. Mahkeme heyeti, tutuklu 2 sanığın tahliyesine karar vererek, duruşmayı 12 Ocak 2024’e ertelemişti.