Sosyal medyada yaptığı küfürlü şeriat paylaşımının ardından ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme’ suçlamasıyla gözaltına alınan avukat Feyza Altun’un avukatı Emrah Karatay açıklama yaptı. Karatay, “Feyza Altun hakkında şeriat aleyhtarı tweetleri yüzünden başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştır. Hakkındaki iddia ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’tir. Bunun dışında hiçbir suçlama bulunmamaktadır.” ifadelerini kullandı.
Sosyal medyada küfürlü şeriat paylaşımı yaptıktan sonra gözaltına alınan avukat Feyza Altun‘un avukatı Emrah Karatay’dan açıklama geldi. Karatay, “Feyza Altun hakkında şeriat aleyhtarı tweetleri yüzünden başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştır. Hakkındaki iddia ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’tir. Bunun dışında hiçbir suçlama bulunmamaktadır.” dedi.
FEYZA ALTUN GÖZALTINA ALINDI
Avukat Feyza Altun, dün Twitter (X) hesabı üzerinden yayınladığı Farsça bir şiire gelen yoruma, “Şeriate s……” diyerek karşılık verdi. Altun bir süre sonra tweeti sildi ancak tepkiler dinmedi. Ünlü avukat hakkında ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme’ hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında Feyza Altun‘un Beykoz’taki evinde arama yapıldı. Aramanın tamamlanmasının ardından Altun gözaltına alınarak sağlık kontrolüne götürüldü.
“HAKKINDAKİ TEK SUÇLAMA HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA TAHRİK”
Feyza Altun‘un gözaltına alınmasının ardından avukatı Emrah Karatay, sosyal medya hesabından şu paylaşımda bulundu: “Müvekkilim ve meslektaşım Feyza Altun ile Vatan Emniyet’te birlikteyiz. Kamuoyunda dolaşan birtakım yanlış ve art niyetli paylaşım ve haberlere istinaden bu açıklamayı avukatı olarak yapıyorum. Hakkında şeriat aleyhtarı tweetleri yüzünden başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştır. Hakkındaki iddia ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’tir. Bunun dışında hiçbir suçlama bulunmamaktadır. İsnat olunan suçun kanunda tanımlanan şeklinin oluşmaması bir yana, 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası olan, erteleme, paraya çevirme ve HAGB gibi alternatif hükümlerin alınması kuvvetle muhtemel olan bir suç isnadı nedeniyle, her gün adliyede olan, hakkındaki her şikayette daha çağrılmadan savcılığa ifade vermeye giden bir avukatı gözaltına almayı hukukla izah etmek, biz hukukçular için mümkün değildir. Türkiye’de rejim tartışmaları, 29 Ekim 1923’te son bulmuştur.
Devletin dini İslam’dır” maddesi Anayasadan 1928 yılında çıkarılmıştır. Laiklik 1937 yılında Anayasaya girmiş, yürürlükte olan Anayasamızla da laiklik, Anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemez kuralı haline gelmiştir. Bugün, şeriat taraftarları, Anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemez hükmünün hilafına beyanlarda bulunurken bunu görmezden gelen, adliye koridorlarında şeriat sloganları atanlara hiçbir işlem uygulamayan savcılık makamının, kışkırtıcı dahi olsa, şeriat karşıtı beyanları nedeniyle bir avukatı gözaltına almasını, hukuka çalınmış bir şerh olarak görüyoruz. İşlemediğini bildikleri bir suç nedeniyle müvekkilim hakkında uygulanan gözaltı kararı dahi saçma iken tutuklanması yolunda sosyal medya çalışması yapan, galiz küfürlerle müvekkilimin şahsına saldıran kişiler ve basın kuruluşları hakkında ise suç duyurusunda bulunacağız. Müvekkilim buraya başı dik girmiştir. Buradan da başı dik çıkacaktır. Kamuoyuna saygılarımızla bildiririz.”