TBMM’ye, 2024 bütçe görüşmeleri esnasında Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel arasındaki polemik damga vurdu. Anayasa değişikliği üzerinden Kurtulmuş’a tepki gösteren CHP lideri Özel’e yanıt ise gecikmedi. Kurtulmuş, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yaşanan 6 darbeden bahsederek Özel’e cevap verdi. TBMM Başkanı Kurtulmuş’un yanıtı sonrası yakın tarihteki 6 darbe merak konusu oldu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM), bütçe görüşmeleri sırasında Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel arasındaki polemik damga vurdu. Anayasa değişikliği üzerinden Kurtulmuş’a tepki gösteren Özel’e yanıt ise gecikmedi. Kurtulmuş, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 6 tane darbeden bahsederek Özel’e cevap verdi. Kurtulmuş’un sözleri sonrası ise söz konusu yakın tarihteki 6 darbe merak konusu oldu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM’de bütçe görüşmelerindeki konuşmasında Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’a, Yargıtay-Anayasa Mahkemesi krizi üzerinden yüklendi. Özel’in, “Yargıtay’ın bu darbe girişimine siz karşı çıkmıyorsanız biz 15 Temmuz gibi yine sizin yerinize direnmeye devam edeceğiz.” demesine Kurtulmuş, “6 olayın ismini veriyorum. Bunlar Bab-ı Ali Baskını, Feriye Baskını, Abdulhamid Han’ın halli, 1960 Darbesi, 28 Şubat Darbesi ve 27 Nisan muhtırası. Bunların yanında kim var, karşısında kimler var?” sözleriyle yanıt verdi.
Kurtulmuş’un 6 olay olarak bahsettiği Feriye Baskını, Bab-ı Ali Baskını, Abdulhamid Han’ın halli, 1960 Darbesi, 28 Şubat Darbesi ve 27 Nisan muhtırası ise merak konusu oldu.
FERİYE BASKINI
30 Mayıs 1876 Darbesi olarak bilinen Feriye Baskını, Osmanlı padişahı Abdülaziz’in tahttan indirilmesiyle sonuçlanmış bir hükûmet darbesidir.
Osmanlı padişahı Abdülaziz’in tahttan indirilmesi
ABDÜLHAMİD HAN’IN HALLİ
Rumi takvime göre 31 Mart’ta (13 Nisan 1909) İstanbul’da ayaklanma patlak verdi. İstanbul’daki olaylar 11 gün kanlı bir şekilde devam etti. Selanik’ten gelen Hareket Ordusu’nun 23-24 Nisan 1909 gecesi İstanbul’a girmesinden sonra ayaklanma bastırıldı. 2. Abdülhamid, kendisine sadık olan Birinci Ordu ile Hareket Ordusu’na karşı konulması için yapılan teklifleri kabul etmedi ve Müslümanların halifesi olarak Müslüman’ı Müslüman’a kırdıramayacağını söyledi.
27 Nisan 1909’da Said Paşa’nın başkanlığındaki Meclis-i Umumi, 2. Abdülhamid’in hilafet ve saltanatının sona erdirilmesine karar verdi. Türk, Ermeni, Yahudi ve Arnavut’tan oluşan parlamento heyeti Yıldız Sarayı’na giderek Sultan Abdülhamid’e tahttan indirildiğini tebliğ etti. Sultan 2. Abdülhamid, tahttan indirildiği gece aile ve görevlilerden oluşan 38 kişi ile Sirkeci’den trenle Selanik’e götürüldü.
BAB-I ALİ BASKINI
Bâb-ı Âli Baskını, Osmanlı İmparatorluğu’nda 23 Ocak 1913 günü Enver Bey ve Talat Bey’in önderlik ettiği bir grup İttihat ve Terakki üyesi tarafından hükûmet binası Bâb-ı Âli’nin basılmasıyla yapılan askerî darbedir. Bu baskın sırasında Harbiye Nazırı Nâzım Paşa öldürülmüş, Sadrazam Kâmil Paşa’ya zorla istifası imzalattırılmıştır. Darbe sonrasında Mahmud Şevket Paşa Hükûmeti kurulmuş ve İttihat ve Terakki Partisi yönetime hakim hale gelmiştir.
Baskının gerçekleştiğinin duyulmasının ardından Bâb-ı Âli’nin önünde artarak toplanan kalabalık
1960 DARBESİ
27 Mayıs Darbesi, 27 Mayıs 1960 tarihinde yapılan ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde gerçekleşmiş ilk askerî darbedir. Ayrıca 27 Mayıs Askerî Müdahalesi ya da 27 Mayıs İhtilali olarak da anılır. 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından 592 kişinin yargılandığı ve bu yargılamaların sonunda Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın idamına karar verildiği Marmara’daki Yassıada ise darbenin 60. yıl dönümünde Demokrasi ve Özgürlükler Adası adıyla açıldı.
Darbe sonucu gözaltına alınan dönemin Başbakanı Adnan Menderes
28 ŞUBAT SÜRECİ
28 Şubat Süreci, Necmettin Erbakan’ın başbakan, Tansu Çiller’in başbakan yardımcısı ve dışişleri bakanı olduğu 28 Şubat 1997’de yapılan Millî Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla “irtica”ya karşı başlayan ordu ve bürokrasi merkezli süreçtir. Süreç, Erbakan’ın istifasına ve REFAHYOL Hükûmetinin dağılmasına yol açmıştır. Türk siyasi tarihine geçen kararların uygulandığı dönemde Türkiye’de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlarda değişimler yaşanmıştır. Yaşananlar postmodern darbe olarak da adlandırılmıştır.
E-MUHTIRA VEYA 27 NİSAN BİLDİRİSİ
E-muhtıra ya da 27 Nisan Bildirisi, Türk Silahlı Kuvvetleri adına Genelkurmay Başkanlığının cumhurbaşkanlığı seçimi dolayısı ile 27 Nisan 2007 tarihinde gece saat 23.20’de yaptığı, laiklikle ilgili açıklamadır. Türkiye kamuoyunda hâkim olan görüş, basın açıklamasının “muhtıra” olduğu yönündedir. Bildiri internet aracılığıyla verildiği için “e-muhtıra” olarak da adlandırılmıştır.
27 Nisan gece yarısına az bir zaman kala resmî internet sitesi üzerinden yapılan açıklamada adaylık süreci ile 23 Nisan öncesi yurdun birçok yöresinde laiklik karşıtı ve din bezirgânlığı olarak nitelendirdikleri olayların gelişiminin vahim derecede olduğu ve bunun rejime meydan okuma olarak değerlendirilmesi gerektiği yer almış, bununla birlikte TSK’nin yasalar ile kendine düşen görev ve yetkileri kullanmaktan çekinmeyecekleri de dile getirilerek dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt 2009 yılında katıldığı bir TV programında bu internet açıklamasının kendisi tarafından yazıldığını fakat bunun bir muhtıra olmadığını söylemiştir.